|
< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >
ROMA ' yı GEZİYORUZ / Gezi alanı - 2
GEZİ PLANIMIZDA ( 2 ) NERELER VAR ? * Haritaları Büyütmek için üstüne tıklayın !
GEZİLECEK YERLER : Via Del Corso , Piazza Venezia , Piazza del Campidoglio , Pantheon , Piazza Colonna , Palazzo Chigi , Piazza di Trevi ( Aşk çeşmesi ) , Ara Pacis Augustae , Trinità dei Monti ( İspanyol merdivenleri ) , Piazza del Popolo , Galleria Borghese..
GEZİ BÖLGESİ YOL HARİTALARI
Şimdiki Roma gezimizde kentin oldukça büyük bir ana caddesi ve çevresindeki gezi alanları var. Onlara bir bakalım...
“ Via Del Corso “ / eski adı Via Lata : Yaklaşık 1.5 km. uzunluğunda olan cadde ; kuzeyde “ Piazza del Popolo ” meydanından ( halk meydanı ) başlar ve güneyde “ Piazza Venezia ve Vittorio Emanuele II ” anıtı ile biter. Burası Roma Forumuna ( Forum Magnum ) kadar uzanan yerdir. Bu cadde güzergahında : Ara Pacis, Pantheon, Piazza di Spagna ( İspanyol merdivenleri ) ve Fontana di Trevi ( Aşk çeşmesi ) bulunur.
Cadde üzerinde; eski sarayların yanı sıra, bugün banka ya da kamu dairesi olarak kullanılan 15. ve 16. yüzyıl Rönesans yapılarına da rastlanır.
Bu genel bilgiler sonrası bir önceki gezimizde bıraktığımız yer olan “ Piazza Venezia ” dan geziye devam edelim. Roma’nın belki de en merkezi meydanı “ Piazza Venezia ” dır. Hem Antik Roma ören yerlerine yakındır, hem de ulaşım açısından Vatikan ’a. Ayrıca şehrin ulaşım ağının da ana duraklarından birisidir. Piazza Venezia’da görebileceklerinizden bazıları ; II Vittoriano Emanuele Anıtı ve Palazzo Venezia ( Venezia Sarayı ) ’dır.
Piazza Venezia’yı zenginleştiren en önemli eser II. Vittoriano Anıtı’dır. Birleşmiş İtalya’nın ilk kralı olan (1820-1878) Victor Emmanuel’i onure etmek için yapılmış bir anıttır ; 1895 yılında Giuseppe Sacconi tarafından tasarlanmıştır. Saf beyaz mermerden oluşan yapı kilometrelerce öteden görülür. Anıtta Victor Emmanuel heykeli, tanrıça Victoria'nın atlı araba süren iki adet heykeli, çeşmeler, 4 adet korint tarzında kolon ve merdivenleri , görülmesi gereken yerlerdendir. Anıtın içerisinde ; Palazzo Venezia ‘ da ( Venedik sarayı ) ; Mağazalar , arkeoloji ve sanat tarihi içerikli bir de müze bulunmaktadır.
Palazzo Venezia önündeki meydanda inşa edilen ( 1906 ve 1911 ) bu binanın mimarı Albert Manassei’ dir. Piazza Venezia ; Via dei Fori İmperiali ( Kolesyum ‘dan ) , Via del Corso ( Popolo meydanından ) ve Via Del Teatro Marcello caddelerinin kesiştiği alanda yer alır.Bu bölgede göreceğimiz bir başka alan da “ Piazza del Campidoglio ” dir. Yedi tepenin en küçüğü olan Capitoline tepesinde bulunur.
Vittorio Emanuele anıtı arkasından meydana girişte, geniş, iki farklı merdiven alanı vardır. Kademeli ve estetik olanı “ La Cordanata “ dan çıktığımızda ; Kostor ve Polluks ‘ un ( Zues ile Leda’nın ikiz oğulları ) heykellerini karşımıza çıkar ( atlı heykeller ). Eskiden burada capitol vardı.Burası eski Romanın en kutsal yeriydi. Bir zamanlar Antik Roma kalıntılarının bulunduğu tepenin çehresi, Michalengelo’nun 16. yüzyılda yaptığı düzenlemeler ile oldukça değişmiştir. Piazza del Campidoglio’da (Campidoglio Meydanı) yer alan Capitolino ; Palazzo Senatorio, Palazzo dei Conservatori ve Palazzo Nuovo saraylarından oluşmaktadır ( Bulundukları meydanların isimlerinde ). Bu alanlar bugün Roma’nın rönesans meydanıdır.La Cordanata’yı ( merdivenleri ) Michelangelo tasarlamıştır.Burada yer alan Palazzo Senatorio’yu ( eski belediye binası ) , Palazzo dei Conservatori ve Palazzo Nuovo ‘yı da tasarlayarak çizmiş, ancak bunlar ölümü sonrası bitirilmiştir.Her üçüde günümüzde müze olarak ziyarete açıktır. Piazzanın merkezinde Marcus Aurelius ‘ un 2. yy.dan kalma bronz heykeli vardır ( orjinali P. Nuovo ‘ da ).
Burada yer alan müzelerde eski Roma ‘ ya ait muhteşem heykeller sergilenir. Girişte soldaki müzede ( P.Nuovo ) Roma imparator büstleri vardır.Sağdaki ( daha fazla ziyaretçi gelenidir ! ) Palazzo Conservatori olup bunun avlusunda mermerden yapılmış II. Constantinus ‘ a ait baş el ve ayak heykel parçaları sergilenir.Üç müze yer altından birbirleriyle bağlantılıdır. Ziyaret saatleri: Salı – Pazar: saat 09:00 – 20:00
Museum Capitoline ‘de dişi kurt ( Lupa ) heykeli bulunmaktadır.Bu bronz heykel Roma’ nın sembolüdür.Müzenin üst katı ise resim sergisidir.
Palazzo senatorio ‘ nun gezi alanında ( Müzeler ve atlı heykelleri arka tarafınıza alın ) taşlı bir yol vardır.Bunu izleyip alanı terk ederseniz ve bir set alanına ulaşırsınız. Roma Forumunu ; Manzarasıyla en güzel bu yerden fotoğraflama imkanını bulursunuz ( benim fotoğraflarım gibi ). Septimus Severus kemerinden , Titus kemerine kadar uzanan tüm alan karşınızdadır. Campidoglio ‘ da yer alan ikinci yüksek basamaklı / merdivenli başka bir yapı ;
Rotamızı buradan kuzey batıya doğru çeviriyoruz.Birkaç yüz metre Corsa ‘ da mağazalara bakarak ilerleyip , gezimize “ Pantheon ” ile devam ediyoruz.
Piazza della Rotonda ’da yer alan Pantheon , eski Romanın en iyi korunmuş anıtıdır.Bütün Tanrıların Tapınağı , 7.yy.da kiliseye dönüştürülmüş ve sonrası dönemde dokunulmazlık kazanmıştır. Augustus ‘ un damadı Marcus Agrippa tarafından yapılan bu yapı ( tanrılara adanmış ) bir yangında tahrip olmuş, sonra imparator Hodrianus tarafından yeniden onarılmıştır.Buranın gerçek büyüklüğünü ancak içeri girince anlarsınız. Kubbe çapı 43 m. olup ( ayni zamanda yükseklik ) ,”San Pietro” kubbesinden bile geniştir.Kubbe herhangi bir destekle durmamaktadır.Kubbe tepesinde “oculus” adında hava bacası ve aydınlatması vardır. Pantheon’da krallar ; Victor Emmanuel II ve Umberto I ile sanatçı Rafael’in mezarlarını da görebilirsiniz. Giacomo Della Porta tarafından tasarlanmış fiskiyeli çeşme ve Mısır oboliski / dikili taş ve Piazza della Minerva meydanda bulunan diğer yapıtlardır.
Pantheonun çapraz bitişiğinde Corsa ‘ ya daha yakın alanda ( Piazza di Pietra ‘da ) bir tapınak vardır. Tempio Adriano tapınağı : Milâttan sonra 145 yılında İmparator Hadrian tarafından oğluna adanmıştır.İçi mermerdir.
Corso Caddesine tekrar çıktık ve Popolo meydanına doğru yürüyoruz.Piazza Venezia’dan yaklaşık 0.5 km. mesafede , sağ yönde caddeyi başka büyük bir cadde kesecektir ( Largo Chigi Via del Tritone ).İşte bu alana “ Piazza Colonna ” denir. Burada ; Roma İmparatoru Marcus Aurelius'un zaferlerinin işlendiği Marcus Aurelius Sütunu ( Colonna Antonia ) görülür. Üstünde Aziz Paulus ‘un heykeli vardır. Aynı alandaki Chigi Sarayı , günümüzde başbakanlık konutu olarak kullanılmaktadır. İtalyan Parlamentosu'nun meclislerinden biri olan Delegeler Meclisi de buraya oldukça yakındır.
Burada ayrıca ” Piazza Montecitorio ” da bulunur.İtalya halk meclisi binası olan “Camera dei Deputati “ bu meydandadır..
Corsa caddesinde yok yok..Popolo meydanına doğru ilerlerken bulunduğumuz alandan caddenin sağ kesimine geçelim..Yolumuz ünlü bir çeşmeye çıkacak..
Heykeltıraş Nicola Salvi’nin eseri, 1732 – 1762 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu Roma’nın en büyük barok çeşmesi olup ; 26 m yüksekliğinde, 20 m. genişliğindedir. Eserde, deniz tanrısı Neptün midye şeklindeki bir savaş arabasında resmedilmiştir. Tritonlar da arabayı çeken deniz atlarını sakinleştirmeye çalışmaktadırlar. 1960 yılı yapımı La Dolce Vita (Tatlı Hayat) filmi, Trevi Çeşmesi’nin popülerliğini arttırmıştır. Gün içinde havuza atılan paralar, her akşam toplanıyor ve yaklaşık 3000 euro civarında biriken para Roma ‘ nın fakirlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılıyormuş. Havuz yanındaki gerek roma dondurması tatma imkanı sağlayan mekanlar ve gerekse alışveriş mekanları gezimize renk katacaktır.Buraya hem gündüz, hem de akşam yani karanlıkta, ışıklandırıldığında gitmelisiniz.
Aşk çeşmesinden ayrılıp tekrar caddemize çıktık.Via Corsa ‘ yı yukarıya ( Popolo meydanına ) doğru kat etmeye devam...Şu ana kadar caddenin yaklaşık 3 / 4 ‘ ünü geride bıraktık. Via della Scrofa ‘dan Tiber nehri kıyısına doğru yönlenince karşımıza camdan bir yapı çıkar (camekanlı ). ” Ara Pacis Augustae ” anıtına gelmiş oluruz.Romanın ilk kralı Augustus ‘un kendi,karısı,kızı ve arkadaşlarının figürleri görülebilir.
Müze ziyaretimizden sonra yakın olan Corsa ‘ da soluklanabilirsiniz..Cafe falan.. Haa bu arada koca caddeyi ( 1.5 km ) hep yürümek zorunda değilsiniz. Epey yürüdük ..Bu gezi alanımızda metroyu kullanacağımız imkan sınırlı..Linea – A hattının “ spagna ” ( İspanyol merdivenleri ) ve “ flamino ” ( popolo meydanı ) istasyonları harici metro tren hattı yetersiz kalacaktır.Bu nedenle otobüs en iyi seçenek olur.Roma pass card varsa , 1 durak için bile otobüse binin derim.. Bu hatırlatma sonrası diğer meşhur bir alana , özellikle gençlerin yoğun olarak bulunduğu meydana gelmekteyiz. Bulunduğumuz alandan Corsa ‘ yı kesen “ Via Condotti “ ye girdiğimizde karşımıza ; Piazza di Spagna / Trinità dei Monti / İspanyol Merdivenleri çıkar. Lüks butiklerin etrafını çevrelediği Piazza di Spagna ile Trinità dei Monti kilisesinin bulunduğu Piazza Trinità dei Monti’yi birleştiren merdiven setleri, İspanyol Merdivenleri olarak bilinmektedir. Merdivenler, Avrupa’nın en uzunu ve en genişi olarak ün salmıştır. 1723 – 25 arasında yapılan bu 138 basamaktan oluşan merdiven seti, özellikle gençlerin Roma’daki en gözde mekânıdır. İspanyol elçiliği bu meydanda yer aldığından merdivenler de İspanyol sıfatıyla adlandırılmıştır. Piazza di Spagna’da, merdivenlerin başlangıç noktasındaki 1627 tarihli, barok La Fontana della Barcaccia çeşmesi de görülmeye değer bir başka eserdir. İsterseniz merdivenlerin kuzeyine çıkıp , bahçe ve yeşillikler alanında yer alan “ Medici Villasına “ ulaşabilirsiniz..Burası bir başka bahçe alanı olan ve ünlü müzesi ile ziyaret edilmesi gerekli olabilecek “ Borghese Gallery ” sine yakın olan bölgedir. Corsa ‘ nın sonuna gelmekteyiz, kuzeyde yer alan ucu oval ve zarif bir meydanla son bulur. Piazza del Popolo / Porta Flaminia ( Halk Meydanı ) ; Meydan Napolyon ‘un mimarı G.Valadier tarafından tasarlanmıştır. Meydanın ortasında kentin en büyük dikili taşı bulunur.Öyküsü 2. Ramses’e kadar uzanır.Bu taşı Augustus Romaya getirtmiş ve Circus Maximus ‘ a diktirtmiştir. İç mekan Barok tarzıdır.Rafaello tarafından yapılan “Chigi Şapeli “ buradadır.Yanında Bernini ‘nin heykelleri bulunur.Aziz Paulus ‘un Hıristiyan oluşu ve Aziz Petrusun çarmığa geriliş figürleri de buradadır.
“ Santa Maria dei Miacoli ” ve “ Santa Maria dei Montesanto ” ikiz kiliseleri karşılıklı olarak bu meydanda yerlerini alırlar. Carlo Rainaldi tarafından dizayn edilmiş ve Papa Alexander VII tarafından , 1658 yılında yaptırılmıştır . Piazzanın doğu kesimi tepe olup,manzaralı bahçe alanıdır ( Pincio bahçeleri ).Bunlar Villa Borghese kadar uzanır.Ağaç ve cafelerin sıralandığı Pincio yolundan Villa Medici ‘ ye gidilir.
Bu bölgede önemli bir müze bulunmaktadır. Galleria Borghese.. Buralara kadar gelmişken oldukça büyük ve zengin içerikl olan , gezilmesi gerekli bir müzeden bilginiz olsun derim.Konum itibariyle bu alanda bulunuyor. Bu nedenle anlatmak zorundayım. Roma pass card için beklemeden girişiniz ücretsiz ( ücretsiz 2 müze giriş sınırını aşmadıysanız ! ). Ücret : 8.5 € tam bilet.. AT üyelerine ( 18-25 yaş indirimi ) : 5.25 €.. AT ( 18 yaş altı – 2 € ).. akustik rehber : 5 € - 2010 yılı İNFO : Müze bilgileri için / tıklayın
Müzenin öyküsü : Kardinal Sicipione Borghese barok villayı koleksiyonlarını barındırmak için yaptırmış. Papa V . Paulusun yiğeni olduğundan zorla eser almış.Müze 1997 de sergiye açılmıştır.Heykeller kardinalin himayesindeki Bernini’ ye aittir.Davud , Apollon ve Daphne . Pauline Napolyonun kız kardeşidir.Yatağa uzanmış olarak tasvir edilmiş beğenilen heykel ise ( Venüs ) Antonio Canova imzalıdır.ayrıca Raffaello,Tiziano , Caravaggio , Botticelli , Rubens , Dürer ve Cranach eserleride buradadır.
Birkaç fotoğrafla gezimizi sonlandıralım .
İsterseniz Borghese parkının kuzey batısında “ Villa Giulia “ adında sarayıda gezersiniz.İtalyanın en güzel Etrüsk ( Toskano bölgesinde Romalılardan dört asır önce yaşamış olan kavim - M.Ö 10.yy ) müzesidir. Bu çok büyük parkta en kuzeyde hayvanat bahçesi vardır. Böylece gezimizi tamamladık,akşam yemeği sonrası yorulmuş olarak otelimize dönebiliriz..
* Sonraki sayfa - Roma gezimiz devam ediyor
< Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa >
|
